Türkiye, bundan 15 yıl önce lise son sınıf öğrencisi Münevver Karabulut’un vahşice katledilmesi ile sarsıldı. Aynı dershanede bulunan erkek arkadaşı Cem Garipoğlu tarafından vahşice katilden Münevver Karabulut için, aylarca adalet savaşı verildi. Uzun bir süre kaçak olan katil zanlısı Garipoğlu ise sonunda adalete teslim edildi. Cezaevine giren Cem Garipoğlu’nun kısa bir süre ise intihar ettiği duyuldu. İşlediği korkunç cinayetten sonra aylarca ailesinin desteği ile saklanmayı başaran Garipoğlu’nun cezaevindeki intiharı, Karabulut ailesini yeniden harekete geçirdi ve Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için defalarca talepte bulunuldu. Ancak savcılık Garipoğlu’nun mezarının açılması taleplerini reddetti. Ancak Cem Garipoğlu’nun otopsi fotoğrafları ortaya çıktı. İşte detaylar…
Cem Garipoğlu'nun otopsi fotoğrafları ortaya çıktı
Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun hayatta olup olmadığıyla ilgili yürütülen soruşturmada, Garipoğlu'nun otopsi fotoğrafları ortaya çıktı.
Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu da geçtiğimiz aylarda mezarın açılmasını ve tartışmaların son bulması yönünde savcılıktan talepte bulundu. Soruşturmayı yürüten Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan Cem Garipoğlu'nun otopsi işlemi sırasında yapılan işlemlere ait fotoğrafları ve video kayıtlarının hazırlanıp savcılığa gönderilmesini istedi ve dosyaya bilirkişi atadı.
Bilirkişi, 12 Kasım 2014 tarihinde yapılan otopsi işlemine ait video kayıtları ve fotoğraflarını inceledi. Bilirkişi, inceleme sonucunda fotoğraf ve videoların dökümünü yaparak, raporunu hazırlayıp soruşturma dosyasına sundu. Bilirkişi raporunun bir örneği Karabulut ailesine de sunuldu. Garipoğlu'nun otopsi görüntülerine ulaşıldı. Görüntülerde, Garipoğlu'nun sağ ve sol el parmaklarındaki morarmalar dikkat çekti.
Karabulut ailesi avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla, Garipoğlu'nun mezarında fethi kabir işlemi yapılması taleplerini yinelendi. Mezardaki bedenin Garipoğlu'na ait olmadığının anlaşılması halinde, aralarında otopsi işlemlerini gerçekleştiren, cinayet soruşturmasını yürüten kolluk görevlileri, ve yargılama aşamasında yer alan yargı görevlileriyle ilgili kamu davası açılması talebinde bulunuldu. Düğümü savcılığın mezarın açılıp açılmaması hakkında vereceği kararın çözmesi bekleniyor.
Savcılığa gönderilen dilekçede cinayetten hemen sonra yürütülen soruşturmada yaşanan eksiklikler tek tek sıralandı. İşte Karabulut ailesinin cinayet sonrası yürütülen soruşturmada yaşandığını iddia ettiği aksaklıklar; Münevver Karabulut'un otopsisi incelemesinin ilk aşamasında hiçbir tıp eğitimi almamış olan bir teknisyen tarafından gerçekleştirildi. Aynı eldivenle 11 adet otopsi işlemi yapıldı. Otopsiyi yapan teknisyenin eldiveninden Karabulut'un iç çamaşırına aynı anda otopsisi yapılan bir başka cesede ait sperm örneği bulaştı.
Cinayet mahallinde bulunan 700 bin dolar tutarında para, emniyet görevlileri tarafından tutanağa aktarılmadı ve kaybedildi. Kameralar kırık olmasına rağmen 'kırıktır' şeklinde tutanak tutuldu. Garipoğlu'nu yakalamaya giden emniyet görevlilerinin Garipoğlu'nun kaçmasına imkan tanır türde yol verdi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle cinayete iştirakten yargılanan Garipoğlu ailesi fertleri hakkında delil olmaksızın tahliye kararı verildi ve haklarında yurt dış çıkış yasağı getirilmedi.
Reddi hakim taleplerine karar verilmeden davaya bakan ağır ceza mahkemesi başkanı re'sen dosyadan el çekti. Yine iddiaya göre aynı başkan, başka bir yargılamada Garipoğlu ailesi için beraat kararı vermişti. İşte tüm bu aksaklıklar Karabulut ailesinin avukatı Özdemir aracılığıyla savcılığa sunuldu.