Ekrem İmamoğlu Hacıbektaş Ziyaretine Ayhanlar Köyünden Başladı

İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Hacı Bektaş-ı Veli Anma Merasimleri için Nevşehir’e geldi. Ziyaretinde birinci olarak Avanos ilçesindeki Ayhanlar Köyü’ne uğrayan İmamoğlu, köy halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Ayhanlar Cemevi’nde kendisiyle buluşmak için gelen yöre sakinlerine hitap eden İmamoğlu, Hacı Bektaş-ı Veli’nin kanılarının bir ortada olma şuurunun kökenini oluşturduğunun altını çizdi. “Alevi Bektaşi geleneği, Alevilik inancı bu toprakların çok kıymetli bir köküdür, derinliğidir” diyen İmamoğlu, “Artık 16 milyonluk kentte bizim vazifeye başladığımız günden itibaren bir İnanç Masamız var. O masada imam da var, papaz da var, haham da var, Alevi dedesi de var. Şafi inancına sahip vatandaşlarımızın melesi de var. Her inançtan temsilcinin bulunduğu, kendi inancıyla ilgili yaşadığı birtakım dertleri varsa lisana getirdiği bir demokratik ortamı var etmiş olmanın gururunu yaşıyorum. Bu mevzuyu inşallah daima birlikte, el birliğiyle bu tartışmayı kaldıracağız. Bizim insanımıza kendi inancını yaşayabileceği ve yaşatabileceği ortamı ona sağlayan bir ülke idaresiyle, bir mahallî idaresiyle buluşacağı ortamı ve periyodu inşallah ülkemize, milletimize daima birlikte yaşatmaktır borcumuz. İnanın bunun partisi olmaz. Bunun siyaseti de olmaz” sözlerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB)  Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hacı Bektaş-ı Veli Anma Merasimleri için geldiği Nevşehir’de bir dizi ziyarette bulundu. Ziyaretinde CHP İstanbul milletvekili Turan Taşkın Özer, İmamoğlu’na eşlik etti. Nevşehir Avanos ilçesine bağlı Ayhanlar Köyü’nü ziyaret eden İmamoğlu, köy halkı tarafından sevgi seliyle karşılandı. Ayhanlar ziyaretinin akabinde, İmamoğlu’nun bir sonraki durağı Kapadokya Yeraltı Seramik Müzesi oldu. Anadolu motifleriyle bezeli yapıtları gezen İmamoğlu, Göreme’de basın mensuplarına ziyaretiyle ilgili değerlendirmede bulundu.

 “BU TOPRAKLARDA OLMAK HEPİMİZE FARKLI BİR DERİNLİK, BAŞKA BİR MÜSAMAHA KATMALI”

Ziyaretlerine Ayhanlar köyünden başlayan İmamoğlu, Ayhanlar Cemevi’nin avlusundan hitap ettiği bölge halkına şunları söyledi:

“Güzel coğrafyamızın bu hoş Nevşehir'in inanılmaz bir hoşluğu var. Tabiat mükemmeli, tabiat olağanüstüsü yani bu toprakların bir insanı olmak hakikaten büyük bir sorumluluk, bir lütuf üzere... Hepimize değişik sorumluluklar yüklüyor. Dünyada bizden daha şanslı, herhalde bir toplum aslında olmaz. Fakat bunun kadrini, değerini biliyor muyuz? Açıkçası o mevzuda eksiklerimiz çok. Bu topraklar binlerce yıllık medeniyetlere, dünyanın tahminen de insanlık tarihinin en özel anlarının yaşandığı ve yaşatıldığı yerlerde biz varız. Burada beşerler kaç icatlar yapmış. Dünyanın bugün kullandığı teknolojilerin yaşadığı özel hayata dair birçok becerinin tahminen de birinci örneklerini, konutun kurulmasından tarımın yapılmasına varıncaya kadar birinci örneklerini bu topraklarda yaşandı ve yaşatıldı. O bakımdan bu topraklarda olmak hepimize başka bir derinlik, başka bir müsamaha katmalı… Bazen bu tarihe döndüğümde bugünkü çatışmalar, tartışmalar, ayrışmalar, kutuplaştırmalar, insanların hayatına form vermeler ya da insanların inancına hal verme uğraşlarını nitekim üzülerek takip ediyorum.”

“BU İDEOLOJİYİ YAŞAYAN VE HİSSEDEN BİR İNSANIM”

“Hacı Bektaş-ı Veli'yi ziyaretimin birincisini 2013’te yaşadım. Çok etkilendim. Hatta ‘niçin bu kadar geç buraya geldim’ diye de üzüldüm. Sonra her yıl buraya geldim. Bu benim Hacıbektaş'ı ziyaret manasında 10 ya da 11’ncisi oluyor. Bu anma vakti için söylüyorum. Öteki tarihlerde de birkaç kere tekrar ziyaret etme fırsatım oldu. Bu derinliği,   bu topraklara katan, o yüzyılda Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Hazreti Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, o devirde yaşayan o hoş insanların bu topraklara yaşattığı başka bir aydınlanma periyodudur. Bunun en kıymetli kişiliklerinden birisi de Hacı Bektaş-ı Veli'dir. Çok özel miraslar bırakmıştır bize. Çok özel niyetler. Bir olmanın birlikte olabilmenin çok özel hissini katmıştır bence bu topraklara ve insanlığa. Bütün derinliğiyle ben bu ideolojiyi yaşayan ve hisseden bir beşerim. Umuyorum layık olurum Hacı Bektaş-ı Veli’ye.”

ALEVİLİK İNANCI BU TOPRAKLARIN ÇOK DEĞERLİ BİR KÖKÜDÜR, DERİNLİĞİDİR”

“Hacı Bektaş-ı Veli o günden itibaren sunduğu o beşere dair hisleri, fikirleri, bir olmaya dair hisleri ve fikirleri aslında bugün millet olma şuurumuzun, bir ortada olma şuurumuzun kökenini oluşturuyor. Yani bizim aslında en kolay gerçekleştirmemiz gereken şey birbirini sevebilmek. Ancak en zoru yapıyoruz bazen; düşmanlık, karşı olmak ya da insanları birbirine düşürmek ya da başkalaştırmak noktasında…   Bu konuda da en fazla tahminen konuşulanlardan birisi de bireylerin inançlarına dair tartışma mevzuları. Bunun tartışılmasının halkına, insanına karşı büyük bir hakaret olduğunu düşünüyorum. Alevi Bektaşi geleneği, Alevilik inancı bu toprakların çok değerli bir köküdür derinliğidir.”

“ÜZÜLEREK BAZEN DE UTANARAK İZLİYORUM”

“Alevi vatandaşlarımızın ibadethanesi olan Cemevlerine karşı birtakım yürütülen berbat kanılar ya da söz etme biçimlerini ayıplıyorum. Ne yazık ki üzülerek bazen de utanarak izliyorum. Bunların hiçbirisi beğenilen değil. Alevi vatandaşlarımızın inançlarına ibadet meskeni olan Cemevlerine hürmet duymayı ve hatta kamunun Cemevlerine dönük borcunu da ödemeyi kamunun buna hizmet etmesi gerektiğini, desteklemesi gerektiğini de tekraren ilettim, iletmeye devam edeceğim. Bu benim hem kişiliğim gereği tabir ettiğim şeyler hem de İstanbul üzere 16 milyon insanın yaşadığı yani 16 milyon insanın içinde, her inançtan, her kökenden insan var. Ben kendimi o insanların tamamına sorumlu gören bir belediye lideriyim. Bir kişi bile olsa öbür bir inanç olsa ve inancının gereğini yerine getirmekte ona hizmet etmemiz gereken bir konu var ise ona hizmet etmeyi kendime büyük bir sorumluluk görürüm.”

“İNSANIMIZA KENDİ İNANCINI YAŞAYABİLECEĞİ ORTAMI   MİLLETİMİZE DAİMA BİRLİKTE YAŞATMAKTIR BORCUMUZ”

“Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri olarak bunu başardık ve ülkemizdeki her kurumun bu türlü bakması gerektiğini düşünüyorum. Artık 16 milyonluk kentte bizim vazifeye başladığımız günden itibaren bir İnanç Masamız var. O masada imam da var, papaz da var, haham da var, Alevi dedesi de var. Şafi inancına sahip vatandaşlarımızın melesi de var. Her inançtan temsilcinin bulunduğu kendi inancıyla ilgili yaşadığı birtakım düşünceleri varsa lisana getirdiği bir demokratik ortamı var etmiş olmanın gururunu yaşıyorum. Bu mevzuyu inşallah daima birlikte, el birliğiyle bu tartışmayı kaldıracağız. Bizim insanımıza kendi inancını yaşayabileceği ve yaşatabileceği ortamı ona sağlayan bir ülke idaresiyle, bir lokal idaresiyle buluşacağı ortamı ve periyodu inşallah ülkemize, milletimize daima birlikte yaşatmaktır, borcumuz. İnanın bunun partisi olmaz. Bunun siyaseti de olmaz. Bu insanlık borcudur.”

“YÜZ YILDIR BİR CUMHURİYET GAYRETİ VERİYORUZ”

“Birlik ve beraberliğimizin en büyük teminatı Cumhuriyettir. Cumhuriyeti hassasiyetle koruyacağız, geliştireceğiz. Onun demokrasi kanallarını açacağız, ferahlatacağız cumhuriyeti. Birbirimizi sevmeyi, saymayı, saygıyı en üst düzeye daima birlikte taşıyacağız. Hiç kuşkunuz olmasın. Eksiklerimiz, kusurlarımız olabilir. Birtakım sonuçları şimdi elde edememiş olabiliriz. Fakat biliniz ki vazgeçmek yok, doğruyu bulmak, doğruyu yakalamak, iyiyi hoşu elde etmek, kolay gayretlerle olmuyor. Biz de o uğraşların neferiyiz. Yüz yıldır bir cumhuriyet çabası veriyoruz milletçe. İnşallah daima birlikte kurucusu Atatürk'ün Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanetini de en yanlışsız, unsurlarını, prensiplerini ve cumhuriyetin kıymetlerini en gerçek menzile daima birlikte kavuşturma uğraşı vereceğiz. Ve bunu da başaracağımıza inanıyorum. İşte o vakit hem yaşadığımız toprakları korumuş, tabiatını, suyunu, ormanını korumuş oluruz. Hem de gelecekte çok daha üretken, yaratıcı içinde mucitlerin olduğu, üretimin daha ön planda olduğu, yoksulluğun değil zenginliğin konuşulduğu, paylaşımın adil yapıldığı, adaletin en üst düzeyde olduğu bir ülkeyi daima birlikte var ederiz.”

BU COĞRAFYAYA HİZMET ETMENİN KEYFİNİ YAŞIYORUM

İmamoğlu,  yoğun ziyaret programı için Göreme’de basın mensuplarına değerlendirmede bulundu. Hacıbektaş’a 11 yıldır geldiğinin tekrar altını çizen İmamoğlu, “Hacıbektaş ilçemize bir ziyaret planımız var. 2019’dan beri Hacıbektaş ilçemize çok özel eforlar gösterdik ve belediyemizle hoş iş birlikleri yaptık. Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin istirahatgahı olan Hacıbektaş'a hizmet etme onurunu yaşadık, İstanbullular ismine. Tekrar orada çok özel bir konut projemiz var. Onu yerinde gezeceğiz yarın. Çok özel, hem mimarisine hizmet eden, hem de oranın aktüel ömrüne katkı sunan bir modeli olan bir konut projesini KİPTAŞ'la birlikte yapmanın da keyfini, gururunu yaşıyoruz. Bu bağlamda hoş bir mahallî ziyaret onur duyuyorum. Yaklaşık 11 yıldır her yıl Hacıbektaş anmalarına katılıyorum ve bu toprakların derin ideolojisini temsil eden ve on 12’nci, 13’ncü yüzyılın aydınlanmasını tahminen de var eden kimliklerden birisi Hacı Bektaş-ı Veli. Onların huzurunda bu coğrafyaya hizmet etmenin keyfini yaşıyorum” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı