Metro Türkiye, Coğrafi İşaret Tescilli Bursa Siyah İnciri'nin İzindeydi
Yayınlanma:
Yerli üreticilerin desteklenmesinden Coğrafik İşaret tescilli eserlerin korunmasına kadar mahallileşme projeleriyle bölüme ilham kaynağı olan Metro Türkiye, “Yerelin İzinde” projesi kapsamında Türk mutfağının bedelli şefleriyle birlikte yerli üreticileri mevsiminde ziyaret ediyor
Yerli üreticilerin desteklenmesinden Coğrafik İşaret tescilli eserlerin korunmasına kadar mahallileşme projeleriyle kesime ilham kaynağı olan Metro Türkiye, “Yerelin İzinde” projesi kapsamında Türk mutfağının bedelli şefleriyle birlikte yerli üreticileri mevsiminde ziyaret ediyor. Boğaziçi Lüferi ve Aydın Kestanesi’yle başlayan gastronomik keşif seyahatinin üçüncü etabında, Bursa Siyah İnciri’nin müsaadeden gidildi. Şef Şemsa Denizsel, Bursa Siyah İnciri’ni çağdaş ve klâsik tanımlarla günümüze taşıdı. 12 Eylül 2023 - Türk mutfağının bedellerini korumak ve gelecek jenerasyonlara aktarmak üzere 33 yıldır çalışmalar yürüten Metro Türkiye, “Yerelin İzinde” projesiyle mahallî üretici ve yerli eserler hakkında farkındalık yaratmaya devam ediyor. Şef Şemsa Denizsel iş birliğinde başlanılan projede Coğrafik İşaret Tescilli ve aday eserleri ön plana çıkaran Metro Türkiye, eserlerin yetiştiği bölgeye hasat vaktinde giderek, geçmişten günümüze öyküsünü paylaşıyor ve coğrafik işaret tecsilli eserlerin bilinirliğini artırarak hem profesyonel hem konuttaki mutfaklarda daha fazla yer almasını hedefliyor. Kaybolmaya yüz tutmuş lokal tanımların klâsik ve çağdaş yorumlarıyla mutfaklarda yer bulması için de farkındalık yaratıyor. “Yerelin İzinde” projesinin üçüncü durağında, Coğrafik İşaret Tescilli Bursa Siyah İnciri’nin üretim üreçlerine ve tüketim alanlarına şahit olmak için Bursa’nın Karabalçık Köyü’nde yer alan Bursa Siyah inciri bahçesi ziyaret edildi. Düzenlenen seyahate Bursa’dan Swissôtel Uludağ Bursa Executive Şefi Güngör Taş, Swissôtel Uludağ Bursa Pasta Şefi Samet Okçu, Divan Bursa Otel Executive Şefi Sercan Yavuz, Uzay Pastanesi Şefi & Üretim Müdürü Ali Muslu ve Pasto Bursa İşletme Sahibi ve Şefi Hakan Doğan ile Ankara’dan danışman çikolata Şefi Gamze Baş, Buselik Şefi Mihta Yıldırımtaş, İstanbul Çağdaş Şefi Tuğçe Mirza Canik ve Red Baloon Şefi Ulaş Durmaz katıldı. Türkiye’nin önde gelen sanatkarlarından; oyuncu, muharrir ve direktör Ezel Akay da projede yer aldı. Bursa’nın esaslı geçmişe sahip mutfağı, Bursa Siyah İnciri’nin tarihi ve mutfak kültüründeki yeri seyahatin gündemini oluşturdu.
“Bursa Siyah İnciri’nin tarihi ve kültürel mirasını Metro Türkiye’nin dayanağıyla geleceğe taşıyoruz.”
Geziye incir bahçesinde başlayan iştirakçiler, Bursa Siyah İnciri’nin yok olmaması için yapılan çalışmaları ve Coğrafik İşaret Tescilli Bursa Siyah İnciri seyahatini dinleyerek olgunlaşan incirleri hasat etti. Bursa Tarım Kooperatifleri Lideri Osman Özkan; bölgede siyah incir üretimine dair ayrıntıları ve Metro Türkiye’nin sağlamış olduğu alım garantisi ile lokal halka sağladığı ekonomik katkısını anlattı: “Son beş yılda, Metro Türkiye'nin sağlamış olduğu garanti ve kooperatif takviyesi, bölgenin kalkınmasında kritik bir rol oynadı. Metro'nun yol haritasıyla memleketler arası standartlara yükselen Bursa Siyah İnciri’nin kalitesi, yalnızca ticari değil tıpkı vakitte kültürel mirasımızı da yüceltti. Metro Türkiye, bu süreçte bizler için rehber oldu. Bursa Siyah İnciri, topraklarımızın emeğini ve özverisini simgeliyor. Bu yüzden, bu bedelli eserin tadına gelecek jenerasyonların de varabilmesi için el birliğiyle çalışmalıyız. Metro Türkiye'nin katkıları, geleceğe dair umutlarımızı daha da güçlendiriyor; birlikte daha parlak ve bereketli günler bizi bekliyor.”
“Bu özel eseri desteklemek ve gelecek nesillere aktarmak için kararlıyız”Bursa’nın mahallî lezzetler ile hazırlanan kahvaltının akabinde iştirakçiler, Hünkâr Beyefendi Köşkü’nde Ezel Akay’dan İncir Kıssaları ve Bursa Mutfağı’nın tarihe ve bölgeye olan sosyolojik katkısını dinledi. Yerelleşmenin ve klasik lezzetlerin sürdürülebilirliğinin fakat Coğrafik İşaretli eserlerin korunmasıyla mümkün olacağını belirten Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Yerli ve coğrafik işaretli esere sahip çıkmanın, eseri tüketici ile buluşturmanın ve bu eserlerin tabaklarda yorumlanarak yaşamaya devam etmesinin büyük kıymet taşıdığına inanıyoruz. Bu anlayışla, gelecek kuşaklara bırakacağımız kültür mirasını oluşturmak ve eşsiz lezzetleri kayıt altına almak gayesiyle 2012 yılında “Coğrafi İşaretli Ürünler” projemizi hayata geçirdik. Coğrafik işaret tescilinin Türkiye’ye gelmesine ön ayak olduk. Bu tescil, klasik üretim sistemlerini ve bölgeye has eserleri gelecek kuşaklara taşırken tıpkı vakitte bölgenin iktisadına de katkı sağlıyor. O günden bu yana coğrafik işaretlerin üretim süreçlerinden üreticilerinin desteklenmesine, bu eserlerin yurt dışına ihraç edilmesinden restoran menülerine girmesine kadar birçok alanda katma paha yaratacak çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Lokal üreticilerle tüketiciler ortasında bir köprü kurarak Bursa Siyah İnciri üzere Mersin Kan Portakalından Karacaağaç Pirincine, Taşköprü Sarımsağından Bursa Bıçağına kadar 200’den fazla Coğrafik İşaret Tescilli ve aday esere raflarımızda yer veriyoruz” dedi. Sadece alım yapmakla kalmayıp birebir vakitte eserlerin tescil süreçleri, paketleme, etiketleme ve sevkiyatı başta olmak üzere eğitim, tanıtım ve pazarlama mevzularında da kooperatiflere dayanak olduklarını vurgulayan Türüng; Yerelin İzinde Projesi ile bir yandan da yerel eserlerimizle yapılan unutulmaya yüz tutmuş tanımları gün yüzüne çıkarırken tıpkı vakitte farklı teknik ve yeni bakış açılarıyla eserlerin kullanım alanlarını genişletmeye, klasiğe ek olarak çağdaş tanımlarda de yer almasına öncülük ediyoruz. Türk mutfağı şeflerimizin yaratıcılığı ile Bursa Siyah İnciri’nin de çok daha farklı yerlere geleceğine eminiz” diye konuştu.
Şef Şemsa Denizsel’den Bursa Siyah İnciri YorumuCoğrafi İşaretli Eserleri, yetiştiği bölgenin kültürel bir modülü olarak gören Metro Türkiye, gastronomik geziyi İsabey Mahalle Konağı’nda sürdürdü. İştirakçiler burada; Şef Şemsa Denizsel’in, Esebey Bayanları Ziraî Kalkınma Kooperatifi katkısı ile bölgenin klasik lezzetlerini yorumladığı ve Bursa Siyah İnciri’ni entegre ettiği özel menüyü deneyimledi. Şef Şemsa Denizsel; “Metro Türkiye ile ‘Yerelin İzinde’ seyahatimizde bu sefer mucizevi meyve incirin en kıymetli cinslerinden biri Bursa Siyah İncirini keşfediyoruz. Menüyü oluştururken binlerce çiçeğin tohumlarını bir ortada sunan bu meyvenin bana verdiği heyecan ve ilhamla farklı teknikleri bölgenin teruarında olan öteki materyallerle birleştirdim. Geliştirdiğim her reçetede incirin tadını farklı pişirme teknikleri ile katmanlı olarak almanızı sağlamak istedim. Mutfağımızda başlangıç, ana yemek ve tatlıda kullanımı ile ender meyvelerden olan Bursa Siyah İnciri, umarım bana verdiği ilham üzere tüm şeflerimize ilham olur.” cümleleriyle menüyü sundu. Menüde; İncirli Peynir Salatası, İncir Sirkesi Marineli Kuzu Kol, İncirli Süzme Köy Yoğurdu, Oturtma Tatlısı üzere inovatif lezzetler yer aldı. Peki, siz incir hakkında bunları biliyor muydunuz?Bir incir yerken ağzınızda çıtırdadığını hissettiğiniz her bir parçacık bir çiçeğe karşılık gelen bir tohumdur. Hasebiyle incirin üreyebilmesi için, bu tohumların toprağa ulaşması gerekir. Fakat daha kıymetlisi, o çiçeklerin en başından bir formda döllenmesinin gerekmesidir. Bu sıra dışı çiçeği dölleyen sıra dışı bir hayvan kümesi vardır: Agaonidae ailesine mensup incir arısı olarak bilinen bir arı kümesidir. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
“Bursa Siyah İnciri’nin tarihi ve kültürel mirasını Metro Türkiye’nin dayanağıyla geleceğe taşıyoruz.”
Geziye incir bahçesinde başlayan iştirakçiler, Bursa Siyah İnciri’nin yok olmaması için yapılan çalışmaları ve Coğrafik İşaret Tescilli Bursa Siyah İnciri seyahatini dinleyerek olgunlaşan incirleri hasat etti. Bursa Tarım Kooperatifleri Lideri Osman Özkan; bölgede siyah incir üretimine dair ayrıntıları ve Metro Türkiye’nin sağlamış olduğu alım garantisi ile lokal halka sağladığı ekonomik katkısını anlattı: “Son beş yılda, Metro Türkiye'nin sağlamış olduğu garanti ve kooperatif takviyesi, bölgenin kalkınmasında kritik bir rol oynadı. Metro'nun yol haritasıyla memleketler arası standartlara yükselen Bursa Siyah İnciri’nin kalitesi, yalnızca ticari değil tıpkı vakitte kültürel mirasımızı da yüceltti. Metro Türkiye, bu süreçte bizler için rehber oldu. Bursa Siyah İnciri, topraklarımızın emeğini ve özverisini simgeliyor. Bu yüzden, bu bedelli eserin tadına gelecek jenerasyonların de varabilmesi için el birliğiyle çalışmalıyız. Metro Türkiye'nin katkıları, geleceğe dair umutlarımızı daha da güçlendiriyor; birlikte daha parlak ve bereketli günler bizi bekliyor.”
“Bu özel eseri desteklemek ve gelecek nesillere aktarmak için kararlıyız”Bursa’nın mahallî lezzetler ile hazırlanan kahvaltının akabinde iştirakçiler, Hünkâr Beyefendi Köşkü’nde Ezel Akay’dan İncir Kıssaları ve Bursa Mutfağı’nın tarihe ve bölgeye olan sosyolojik katkısını dinledi. Yerelleşmenin ve klasik lezzetlerin sürdürülebilirliğinin fakat Coğrafik İşaretli eserlerin korunmasıyla mümkün olacağını belirten Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Yerli ve coğrafik işaretli esere sahip çıkmanın, eseri tüketici ile buluşturmanın ve bu eserlerin tabaklarda yorumlanarak yaşamaya devam etmesinin büyük kıymet taşıdığına inanıyoruz. Bu anlayışla, gelecek kuşaklara bırakacağımız kültür mirasını oluşturmak ve eşsiz lezzetleri kayıt altına almak gayesiyle 2012 yılında “Coğrafi İşaretli Ürünler” projemizi hayata geçirdik. Coğrafik işaret tescilinin Türkiye’ye gelmesine ön ayak olduk. Bu tescil, klasik üretim sistemlerini ve bölgeye has eserleri gelecek kuşaklara taşırken tıpkı vakitte bölgenin iktisadına de katkı sağlıyor. O günden bu yana coğrafik işaretlerin üretim süreçlerinden üreticilerinin desteklenmesine, bu eserlerin yurt dışına ihraç edilmesinden restoran menülerine girmesine kadar birçok alanda katma paha yaratacak çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Lokal üreticilerle tüketiciler ortasında bir köprü kurarak Bursa Siyah İnciri üzere Mersin Kan Portakalından Karacaağaç Pirincine, Taşköprü Sarımsağından Bursa Bıçağına kadar 200’den fazla Coğrafik İşaret Tescilli ve aday esere raflarımızda yer veriyoruz” dedi. Sadece alım yapmakla kalmayıp birebir vakitte eserlerin tescil süreçleri, paketleme, etiketleme ve sevkiyatı başta olmak üzere eğitim, tanıtım ve pazarlama mevzularında da kooperatiflere dayanak olduklarını vurgulayan Türüng; Yerelin İzinde Projesi ile bir yandan da yerel eserlerimizle yapılan unutulmaya yüz tutmuş tanımları gün yüzüne çıkarırken tıpkı vakitte farklı teknik ve yeni bakış açılarıyla eserlerin kullanım alanlarını genişletmeye, klasiğe ek olarak çağdaş tanımlarda de yer almasına öncülük ediyoruz. Türk mutfağı şeflerimizin yaratıcılığı ile Bursa Siyah İnciri’nin de çok daha farklı yerlere geleceğine eminiz” diye konuştu.
Şef Şemsa Denizsel’den Bursa Siyah İnciri YorumuCoğrafi İşaretli Eserleri, yetiştiği bölgenin kültürel bir modülü olarak gören Metro Türkiye, gastronomik geziyi İsabey Mahalle Konağı’nda sürdürdü. İştirakçiler burada; Şef Şemsa Denizsel’in, Esebey Bayanları Ziraî Kalkınma Kooperatifi katkısı ile bölgenin klasik lezzetlerini yorumladığı ve Bursa Siyah İnciri’ni entegre ettiği özel menüyü deneyimledi. Şef Şemsa Denizsel; “Metro Türkiye ile ‘Yerelin İzinde’ seyahatimizde bu sefer mucizevi meyve incirin en kıymetli cinslerinden biri Bursa Siyah İncirini keşfediyoruz. Menüyü oluştururken binlerce çiçeğin tohumlarını bir ortada sunan bu meyvenin bana verdiği heyecan ve ilhamla farklı teknikleri bölgenin teruarında olan öteki materyallerle birleştirdim. Geliştirdiğim her reçetede incirin tadını farklı pişirme teknikleri ile katmanlı olarak almanızı sağlamak istedim. Mutfağımızda başlangıç, ana yemek ve tatlıda kullanımı ile ender meyvelerden olan Bursa Siyah İnciri, umarım bana verdiği ilham üzere tüm şeflerimize ilham olur.” cümleleriyle menüyü sundu. Menüde; İncirli Peynir Salatası, İncir Sirkesi Marineli Kuzu Kol, İncirli Süzme Köy Yoğurdu, Oturtma Tatlısı üzere inovatif lezzetler yer aldı. Peki, siz incir hakkında bunları biliyor muydunuz?Bir incir yerken ağzınızda çıtırdadığını hissettiğiniz her bir parçacık bir çiçeğe karşılık gelen bir tohumdur. Hasebiyle incirin üreyebilmesi için, bu tohumların toprağa ulaşması gerekir. Fakat daha kıymetlisi, o çiçeklerin en başından bir formda döllenmesinin gerekmesidir. Bu sıra dışı çiçeği dölleyen sıra dışı bir hayvan kümesi vardır: Agaonidae ailesine mensup incir arısı olarak bilinen bir arı kümesidir. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Gündem
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.