Beril Pozam "Aşk benim için güven, eğlence, tutku, şefkat demek."
Yayınlanma:
“Yalı Çapkını” dizisindeki Suna karakteriyle izleyenleri büyüleyen hoş oyuncu, romantizme bakışından olaylarla başa çıkışına, beslenme biçiminden toplumsal sorumluluklarına kadar merak edilen pek çok soruyu MAG Eylül sayısı için yanıtladı.
“Yalı Çapkını” dizisindeki Suna karakteriyle izleyenleri büyüleyen hoş oyuncu, romantizme bakışından olaylarla başa çıkışına, beslenme biçiminden toplumsal sorumluluklarına kadar merak edilen pek çok soruyu MAG Eylül sayısı için yanıtladı.“Yalı Çapkını’nda hem senaryoyu okurken hem de cuma akşamları izlerken, hatta bir sonraki hafta hakkında “Acaba ne olacak?” diye düşünmekten büyük keyif alıyorum.”“Aşk benim için itimat, cümbüş, tutku, şefkat demek.”“Yalı Çapkını her hafta beni de şaşırtıyor.”“Romantik bir münasebette olmazsa olmazım, katiyetle karşılıklı temin edilen itimat duygusu ve cümbüş.”“Eğlenmediğim ve inançta hissedemediğim bir bağlantının ve ortamın içinde kendimle bağlantım bozulur.”Henüz anaokulundayken tiyatro oyunlarında sahne almaya başlayan, daha sonra, lisedeyken katıldığı bir tiyatro müsabakası sayesinde “Benim mesleğim bu!” diyerek mesleğine gerçek emin adımlarla yürümeye başlayan Beril Pozam MAG Eylül sayısına özel pozlar verdi. Yalı Çapkını’nın yeni dönemine dair merak edilenleri de cevaplayan hoş oyuncu “Her hafta, oyuncusu olarak beni de şaşırtan ve heyecanlandıran bir işin içindeyim ve bundan çok mutluyum. Hem senaryoyu okurken hem de cuma akşamları izlerken, hatta bir sonraki hafta hakkında “Acaba ne olacak?” diye düşünmekten büyük keyif alıyorum. İnanın bildiklerimi annemle bile paylaşmıyorum, zira hafta hafta takip etmenin yaşattığı heyecan farklı. Yalnızca şunu söyleyebilirim, bence tekrar şahane bir dönem bizi bekliyor” dedi.
"Suna’nın yerinde siz olsaydınız, Saffet’le kaçar mıydınız? Beril Pozam bu türlü bir durumda olsa ne yapardı?" sorusunu da samimiyetle cevaplayan Beril Pozam şunları söyledi: “Öncellikle Allah korusun demekle başlamak istiyorum! Hayal etmek bile beni korkutuyor. Bunu diğer bir röportajda daha söylemiştim; tam olarak yaşamadan ne söylesem üstten konuşuyormuşum gibime geliyor. İnsan başına gelmeden anlamıyor ancak umarım birtakım şeylerin başımıza gelmesine hiç gerek kalmaz.” Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı Magazin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.