Düzenli ve yeterli su tüketimi!

Yaz mevsimi yaşamaya başladığımız şu günlerde Medicana Sıhhat Kümesi İç Hastalıkları Uzmanlarından, Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, sistemli ve kâfi su tüketimi için ikazlarda bulundu. Yaz aylarında sıcaklığın artması ile birlikte bedenin çok fazla sıvı kaybedebileceğini, bu durumun bulantı, baş dönmesi üzere belirtilere neden olacağını söyleyen Uzm. Dr. Siber, “Düzenli ve kâfi su tüketiminin yanı sıra ayran, süt, taze sıkılmış meyve suları, soğuk bitki ve meyve çayları ile de bedenin sıvı gereksiniminin kesinlikle dengelenmesi gerekiyor.” dedi.

 Dünya Sıhhat Örgütü bilhassa bayanların günde en az 14 bardak su içmelerini önerdiğine dikkat çeken; kâfi ve nizamlı ölçüde su tüketiminin bağışıklık, böbrekler, kalp ve karaciğer başta olmak üzere bütün organlar için hayati kıymet taşıdığını vurgulayan Medicana Çamlıca İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, “Az su içilmesinin önemli birçok hastalıktan ise kilo alımına kadar pek çok olumsuz tabloya neden olabilir. Ayrıyeten bebek ve çocuklar sıvı gereksinimlerini kendileri göremeyecekleri için, aileler bu mevzuda dikkatli olması gerekir.” dedi ve birkaç ana başlıkta su tüketiminin kıymeti hakkında bilgi verdi. 

Yaşamın En Lezzetli Kaynağı; Ömür için hayati değere sahip olan suyun, bütün biyolojik ömrü ve faaliyetleri ayakta tutuğunu, belirten Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, biyolojik bir çözücü olan suyun vitamin ve minerallerin bedende taşınmasını ve çözülmesini sağladığını söylediler. Nizamlı ve kâfi su tüketilmemesinin başta böbrekler olmak üzere, kalp, karaciğer üzere organlarda hayati aksiliklere yol açabileceğini, beden ısısında dengesizlikler, ciltte kuruluk, hazımsızlık, baş ağrısı ve unutkanlığa neden olabileceğini vurguladı.  

Başka içecek “su” ile Muadil Değildir;Hayati işlevlerin sağlıklı bir formda devam edebilmesi için kâfi ölçüde yani, günde 2-2,5 litre su tüketmenin bedenin su gereksinimini karşılayacağını söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, suyun tadını sevmeyenler ya da mide bulantısı yaşayanlar; dilimlenmiş meyve dilimleri, salatalık, elma, tarçın yahut havuç, kereviz üzere sebzelerde suyu tatlandırabileceğini belirtti. Ayrıyeten çay, kahve üzere içeceklerin bedenden su atımını artırdığı için suyun yerine konmaması gerektiğinin altını çizdi. Susama hissi yanında, idrar rengi de su istikrarımız hakkında bilgi verdiğini söyleyen Uzm. Dr. Siber, “idrar ölçüsü azalıp, rengi yoğunlaştıkça su içmek gerektiğini, susama hissi beklenmeden su tüketmeli, uyanınca 1 bardak, her idrar sonrası 1 bardak su içmeli, idman yaparken, sıcakta çalışırken, uzun-hareketsiz seyahatlerde su tüketimi arttırılmalıdır.” Dedi

Sağlıklı Böbrekler İçin Olmazsa Olmaz; Kâfi su tüketmemenin en kıymetli tesirinin böbrekler üzerinde görüldüğünü söz eden Uzm. Dr. Siber, bedende oluşan üre, kreatin, ürik asit üzere ziyanlı hususların seyreltilip bedenden atılabilmesi için su tüketiminin hayati değer taşıdığını belirtti. Ayrıyeten kâfi su ölçüsünün olmaması idrar akımını yavaşlattığı için idrar yolu iltihapları ve böbrek taşları ilerleyen durumlarda ise böbrek yetmezlikleri oluşabildiğini söyledi. 

Kalp Hastalıklarına Karşı Su Kalkanı; Kalp hastalıklarının bilhassa de kalp krizlerinin su ile yakından bağı bulunduğunu belirten Medicana Çamlıca Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, yapılan araştırmalarda; günlük su tüketimine dikkat edenlerle etmeyenler ortasında kalp krizi bakımından bariz bir fark olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Susuz kalan bedende kanın yoğunlaştığı ve pıhtılaşma eğilimini artığının, buna bağlı olarak tansiyon dengesizlikleri, çarpıntı, ritim bozukluğu ve kalp yetersizlikleri görülebildiğini söz etti. Ayrıyeten kalbin işlevlerini gereğince yerine getirememesinin karaciğer ve akciğerde de olumsuz sonuçlar doğurabildiğinin altını çizdi. 

Bulaşıcı Hastalıklara Karşı Su Tüketimini Önemseyin; Günlük olarak beden, besin hijyeni bakımından da su hayatımızda değerli bir yer tutmaktadır. Yalnızca elleri su ve sabunla temizlemek bile birçok bulaşıcı hastalığa karşı kalkan oluşturmaktadır. Su tüketiminin ve su kaynaklarının kısıtlı olduğu ülkelerde, ishal, tifo grip üzere birçok bulaşıcı görülmekte ve ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir.

Bunların yanı sıra kâfi su tüketilmemesi;

• Unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu

• Baş ağrısı

• Kabızlık

• Saç dökülmesi ve kepeklenme

• Emziren bayanlarda süt azlığı

• Kas krampları üzere sıkıntılara neden olabilmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı